Makrobiyotik Diyet İle 1 Haftada 3 Kilo Verin!

Makrobiyotik diyet veya makrobiyotik beslenme, aslında Japon kültüründe gelişmiş bir tür beslenme türü ve yaşam felsefesidir. Beslenme uzmanları temel olarak işlem görmüş gıdaların tüketilmesini önermez. Makrobiyotik diyet, besinlerin ateşte pişirilmesini önerir. Japon geleneğinden gelen bu beslenme türü, aslında Yin ve Yang enerjilerinin her şeye atfedildiği bir tür yaşam felsefesinin parçasıdır.

Makrobiyotik diyeti uygulayan bir tüberküloz hastası bu sayede iyileşmiştir. Makrobiyotik beslenmenin sağlık üzerindeki olumlu etkilerinin bilinen örneği yalnızca bu değildir. Organik yiyecekleri kabul eden ve mümkün olduğunca doğal yöntemleri öneren bu beslenme türü oldukça sağlıklıdır. Ayrıca bu diyet kilo vermeyi de sağlar. Makrobiyotik diyet uygulayarak bir haftada 3 kilo bile verebilirsiniz.

Makrobiyotik Diyet Nedir?

Makrobiyotik diyet, Asya ve esasında Japonya kökenli bir beslenme çeşididir. Yin ve Yang enerjilerinin besinlerdeki karşılığına göre bazı besinleri reddeder ve bazılarını tercih eder. Ancak bu beslenme o kadar da katı değildir. Kişinin kendi özel durumlarına göre esneyebilen bir diyettir.

Makrobiyotik beslenme, tam tahıllı ürünler, sebzeler ve baklagillere izin verir. Rafine şeker ve işlenmiş gıdalar tüketilmez. Makrobiyotik diyette, yavaş yemek ve fazla çiğnemek önemlidir.

Makrobiyotik Diyette Yin Ve Yang

Yin ve Yang, evrenin birbirini tamamlayan ancak birbirine zıt enerjileridir. Bu enerjiler her şeyde olduğu gibi besinlerde de bulunmaktadır. Makrobiyotik diyet, içerisinde bulundurduğu bu enerjileri, bazı besinlerde Yin, bazılarında Yang olarak gösterir.

• Yang: İçe yönelen enerjidir. Yang besinleri et, balık, yumurta, sert peynirler gibi yiyeceklerdir.
• Yin: Dışa yönelen enerjidir. Süt, alkol, şeker, meyve suyu, kaymak gibi besinler Yin enerjisine sahiptir.

Makrobiyotik Diyet Nasıl Yapılır?

Makrobiyotik diyette seçilmiş besinleri tüketmek kadar besinlerin miktarı ve yeme biçimi de önemlidir. Makrobiyotik beslenmede önerilenler:

• Uzun sürede yenmeli,
• Yemek çok çiğnenmeli ve yavaş yenmeli,
• Vücudun geri bildirimleri takip edilmeli,
• Çok fazla yenmemeli,
• Dondurulmuş ve işlenmiş gıdalar tüketilmemeli,
• Konserve gıdalardan uzak durulmalı,
• Mevsime uygun besinler tüketilmeli,
• Yemekler ateşte pişirilmeli,
• İlkbahar ve yaz dönemlerinde az pişirilmeli,
• Kış ve sonbahar dönemlerinde çok pişirilmeli,
• Her gün temiz hava almalı,
• Yaşam boyunca yoga, dans, yürüyüş ve esneme gibi egzersizlerle hareket korunmalı,
• Uyumadan 2-3 saat önce beslenme durmalı,
• Günde 2-3 öğün beslenilmelidir.

Makrobiyotik Diyette Önerilen Besinler

Makrobiyotik beslenmede bazı besinler yasaklıyken bazı besinler önerilmektedir. Bu diyette tüketilmesi gereken besinler şunlardır:

1. Kuruyemişler, tohumlar,
2. Taze bitkiler ve ürünleri,
3. Deniz sebzeleri ve yosunlar,
4. Tahıllardan yapılan noodlelar,
5. Esmer pirinçten yapılan noodlelar,
6. Patlıcangiller harici tüm sebzeler,
7. Fasulyeler,
8. Mercimek türleri,
9. Fermente soya ürünleri,
10. Çaylar,
11. Rafine olmayan yağlar.

Makrobiyotik Diyette Tüketilmesi Önerilmeyen Besinler

Makrobiyotik beslenme çeşidinde bazı besinlerin tüketilmesi önerilmez. Bu besinler haftada 1 kere tüketilebilse de genellikle tercih edilmez.

1. Et,
2. Yumurta,
3. Kahve,
4. Güçlü ve acı baharatlar,
5. Çikolata ve kakao ürünleri,
6. Rafine şeker ve tatlandırıcılar,
7. Süt ürünleri,
8. İşlenmiş gıdalar,
9. Paketli ürünler ve konserveler,
10. Tropikal meyveler,
11. Alkol,
12. Meyve suyu,
13. Elma ve elma suyu haricindeki meyveler.

Makrobiyotik Diyette İstisnalar

Makrobiyotik diyette besin türleri yaklaşık şu oranlarda yer alır:

• %50-60: Tam tahıllar ve ürünleri (Esmer pirinç, mısır, çavdar, kara buğday, yulaf, buğday, arpa ve ürünleri)
• %20-30: Taze sebzeler, mevsimin toprak ve deniz altında yetişen sebzeleri. (Bunlar çiğ tüketilmelidir.)
• %5-10: Kuru baklagiller. (Fasulye, mercimek, nohut, barbunya vb.)
• %5: Doğal tatlılar. (Pirinç şurubu, arpa maltı, meyve, elma suyu, bal.) Ayrıca soya sosu, tahin, elma sirkesi ve pekmez gibi soslar.

Makrobiyotik beslenmede meyvenin, şekerin ve alkolün pek yeri olmasa da beslenmenin %5’lik gibi bir kısmında izin veriliyor. Buradaki organik olma şartı hala devam ediyor. Bunun haricinde Makrobiyotik diyetin istisnalarından biri de haftada 1-2 kez beyaz etli balık tüketimine de izin verilmesidir.

Makrobiyotik Beslenmenin Faydaları

Makrobiyotik beslenmeye uygun yaşamanın kazandırdıkları şunlardır:

• Anti-inflamatuvar özelliktedir,
• Kanseri önler,
• Kalp damar sağlığına yararlıdır,
• Kilo verdirir,
• Glukoz metabolizmasını iyileştirir,
• Fazla östrojen üretimini kontrol eder,
• Hazımsızlığa iyi gelir.

Makrobiyotik Beslenme Zararlı Mı?

Makrobiyotik diyet kısıtlayıcı bir beslenme çeşidi olduğu için bazı zararları mevcuttur.

• Alzheimer riskini artırır,
• Kansızlık ortaya çıkarabilir,
• B12 ve C vitamini gibi değerler yeterince alınamaz,
• Protein alımı zayıftır,
• D vitamini ve çinko açısından çok büyük eksiklik yaratabilir,
• Sodyumun fazla alınmasına sebep olabilir.

Örnek Bir Makrobiyotik Beslenme Günü

Makrobiyotik beslenmeye uygun olarak düzenlenmiş öğünlere örnek:

• Sabah: Öğütülmüş yulaf, su veya süt ile ıslatılabilir.
• Öğle: Mercimek çorbası. Esmer pirinç pilavı.
• Akşam: Tofu. Mevsim sebzeleri. Deniz yosunu karışımı.

İlginizi Çekebilir: Kan Grubu Diyeti Nedir? 4 Kan Grubuna Göre Diyet Nasıl Yapılır?