Süt ve Ürünlerinin Yararları Nelerdir?
Süt, insanlar da dâhil olmak üzere dişi memeliler tarafından üretilen yarı sıvı bir besindir. Süt üretimi üç aşamada gerçekleşir:
- Kolostrumun toplanması,
- Meme bezinin sürekli olgunlaşması ile sütün salgılanması
- Sütün boşaltılması.
İnsan sütünün genellikle yeni doğanlar ve bebekler için mükemmel bir besin olduğu söylenir. Süt, annenin bebeğine besin ve bağışıklık kazandırması için önemli bir yoldur.
Anne sütü, doğumdan altı aya kadar bir bebek için uygun konsantrasyon aralıklarında çok çeşitli besinler (vitaminler, proteinler ve mineraller) içerir. Bu besinlerin yanı sıra anne tarafından üretilen antikorları da içerir. İnsan sütündeki antikorların mantarlar (Candida albicans), virüsler (insan immün yetmezlik virüsü, HSV-2) ve Salmonella spp dâhil bakterilerle savaşmaya yardımcı olabileceği keşfedildi. ve bebeklerde ishale ve diğer sindirim bozukluklarına neden olabilen Shigella spp.
Süt bileşenleri besin sağlamanın yanı sıra bebeği farklı enfeksiyon türlerinden korumaya da yardımcı olur. Sütte bulunan probiyotiklerin, sindirime yardımcı olan, bağışıklık sistemini güçlendiren ve ishal veya menenjit veya alerjik
hastalık (atopik dermatit) gibi hastalıkları önleyen maddeler üretme yetenekleri nedeniyle genellikle sağlığa faydalı olduğu iddia edilir.
Sütteki diğer bazı bileşenlerin de sağlık için yararlı olduğu düşünülmektedir;
- Laktoferrin
- Alfa-laktalbümin
- Beta-laktoglobulin
Bu maddeler, kanserleri, yaşlanma hastalıklarını ve hatta jet gecikmesini önlemeye yardımcı olabilecek antioksidan özelliklere sahiptir. Sütün iyi bir kalsiyum, fosfor, potasyum ve magnezyum kaynağı olduğu bilinmektedir. Kalsiyum kemiklerin, kasların ve dişlerin oluşumu için gereklidir, fosfor ise DNA ve RNA moleküllerinin oluşumunda önemli bir rol oynar. Sütün bebekler tarafından kolayca sindirilmesi nedeniyle bu minerallerin en iyi kaynaklarından biri olduğu söylenir.
Sütün İçerdiği Mikroorganizmalar Nelerdir?
Süt bazı mikroorganizmalar içerir. Lactobacillus acidophilus ve lactobacillus bifidum, birçok solunum yolu enfeksiyonuna, mide ülserine ve hatta E.coli bakterisinin neden olduğu ishale karşı antimikrobiyal aktiviteye sahip laktik asit üretir.
Bu mikroorganizmalar genellikle enfeksiyonlara karşı koruduğu iddia edilen süt ürünlerindeki probiyotiklerle ilişkilendirilir ancak insan sağlığına zararlı değildir. Sütün ayrıca cilt için yatıştırıcı ve rahatlatıcı özelliklere sahip olduğu iddia edilmiştir. Bunun nedeni biyoflavonoidlerin veya kersetin gibi diğer fenolik maddelerin varlığı olabilir.
Bu maddelerin antioksidan etkisi, özellikle cildin hızla geliştiği erken çocukluk döneminde sağlıklı cildin korunmasına yardımcı olabilir. Biyoflavonoidlerin güneş yanığını önlemede ve UV ışığı, kirlilik ve sigaranın neden olduğu cilt hasarını azaltmada faydalı olduğu bilinmektedir.
Bununla birlikte, sütün çocukların cildinin gelişimi üzerindeki etkisi hakkında, süt proteinlerine alerji ve yüksek konsantrasyonda süt ürünleri içeren diyetlerden sonra hiperaktivite (günde dört defadan fazla yenen) gibi bazı endişeler vardır. Laktoferrinin biyolojik aktivitesinin keşfi, bebeklerde sütün anlaşılmasını ve kullanımını değiştirmiş olabilir. Ancak sütün içindeki diğer maddelerin özellikle bebeklerde cilt sağlığı üzerindeki etkisi hakkında hala çok az şey biliniyor.
Süt proteinleri ve biyoflavonoidler, insan vücudu tarafından sağlıklı koşullar altında (emziren kadınlar) üretildikten sonra bile genellikle tanımlanmadan kalır. Süt proteinlerinin henüz etkileri araştırılmamış olmasına rağmen çocuk sağlığına zararsız olduğu keşfedilmiştir. Bu nedenle, besleyici büyüme kaynağı olarak süt ürünleri yerine bebekler için farklı türde yiyeceklerin kullanılması önerilir.
Gıda, çocuk gelişiminde önemli bir rol oynayabilir ve bu özellikle süt için geçerlidir. Dünya Sağlık Örgütü, bebeklerin en az 6 aylık olana kadar anne sütü ile beslenmesini önermektedir, ancak birçoğu bu sürenin çok ötesinde anne sütü ile beslenmeye devam etmektedir.
Bebekler sütü doğrudan anneden veya inek sütü veya soya sütünden yapılan formül süt gibi süt ikamelerinden alabilirler. İnek sütü, faydalı proteinler ve vitaminler (A1, B12, C) içerdiğinden genellikle insan diyetlerinde ek olarak kullanılır. Süt, bu besinlere ek olarak, büyüme faktörleri (IGF-1) ve bebekler için beyin gelişimini ve büyümesini iyileştirebilecek sinir büyüme faktörü gibi biyoaktif bileşenleri de içerir.
Yüksek Protein Hakkında Yanlış Bilinenler!
Birçok kişi, bebeklik döneminde yüksek proteinli bir diyetin zihinsel gelişime, özellikle beyin gelişimine zarar verebileceğini bildirmektedir. Bazı araştırmalar bunun bebeklik döneminde alınan protein miktarıyla ilişkili olduğunu göstermiştir. Hayvansal ürünlerden (peynir, et) zengin bir diyetin büyümekte olan çocuklar için gerekli tüm beslenmeyi sağlayamayacağı ve iskorbüt hastalığına yol açabileceği söylenmiştir.
Süt proteinlerinin sindirimi zordur ve alerjilere veya hiperaktivite, hiperaktiflik ve hatta obezite gibi diğer sorunlara neden olarak çocukların sağlığına zarar verdiği iddia edilmektedir. Bununla birlikte, bazı araştırmalar, ilk emzirmede inek sütü alan çocukların, IQ puanlarının, emzirenlere göre daha düşük olma eğiliminde olduğunu ortaya koymuştur.