Yeni Borçlar Kanununda Muvazaa
Muvazaa nedir diye soracak olursanız tarafların kendi iradelerini de ortaya koyarak yaptıkları anlaşmadır. Bu anlaşmada üçüncü kişiyi kandırmış olmak ve çıkarlar doğrultusunda bir sözleşme yapmak muhtemeldir. Muvazaa ilk olarak 01.07.2012 yılında 608 sayılı yeni Türk Borçlar Kanununda yerimi almıştır.
Muvazaa yeni borçlar kanununun 19. Maddesinde yer almaktadır. Belirlenen 19. Madde şunu içerir; ‘’Bir sözleşmenin yürü ve içeriğinin belirlenmesi konusunda ve yorumlanması alanında tarafların bilerek ya da bilmeyerek kendi çıkarları doğrultusunda gerçek amaçlarını gizlemek için yaptıkları anlaşmadır. Bu anlaşma doğrultusunda borçlu kişi yazılı bir borç tanımasına güvenerek alacağı kazanmış üçüncü kişiye karşı muvazaa savunma olamaz.’’
Muvazaa İşlemleri
Türk hukuk kanunlarında nisbi ve mutlak muvazaa olmak üzere iki farklı türde muvazaa vardır. Mutlak muvazaa; tarafların kararıyla üçüncü kişiyi kandırma km amacıyla yapılmış sözleşmedir.
Mutlak muvazaa yönteminde gerçekte var olmayan ve tarafları birbirine bağlamayan bir anlaşma söz konusudur. Nispi muvazaa, taraflar arasında gerçek yapılan sözleşmeyi saklamak amacı ile başka bir sözleşmenin yapılmış gibi gösterilmesi işlemidir. Türk Borçlar Kanununda başka muvazaa şekli kayıtlı değildir.
Muvazaalı İşlem Sonuçları
Türk Borçlar Kanunun 19. Maddesi muvazaalı işlem sonuçlarını alenen belirtmemektedir. Bunun yerine hukuki kararlar ve Yargıtay kararı muvazaa işlem sonuçlarında etkili olmaktadır. Dolayısı ile mahkeme görülmeden kesin sonuç taraflara bildirilmez. Hukuk doktrinde muvazaalı işlem sonucu için farklı görüşler yer almaktadır.
Bununla birlikte baskın görüş muvazaalı işlemin hükümsüz olması kararı yönündedir. Belirlenen nu görüş Yargıtay ve İsviçre Federal Mahkemesi tarafından da kabul görmektedir. Yani Yargıtay ve İsviçre Federal mahkeme kararınca da muvazaalı işlem hükümsüz görülmektedir.
Muvazaalı işlemin geçersizliği konusunda taraflar birtakım konulardan mahrum kalır. Kişinin tüm hakları geçersiz hale gelir, muvazaalı işlem tarafları zarar görmesini taktirde hiçbir şekilde zararını karşılayacak tazmini temin etme hakkına sahip değildir. Muvazaanın ileri sürülmesi için herhangi bir zaman yoktur, davanın her safhasında dikkate alınır ve hakim tarafından değerlendirilir. Muvazaa hakkında daha kapsamlı bilgi almak için konuya hakim avukatlar tarafından danışmanlık almak iyi bir seçenek olabilir.