Kirke: Yeniden Şekillendirilmiş Tanrıça
Kirke, Madeline Miller’in kaleme aldığı “Ben Kirke” kitabı sayesinde tarihin tozlu sayfalarında unutulup giden bir karakter olan tanrıça olsa da yakın zamanda tekrardan ilgi çekmeye başladı. Peki kim bu tanrıça Kirke? Bu yazıda onun hikâyesine daha yakından bakacağız.
İlginizi Çekebilir: Yunan Mitolojisi Tanrıları, Tanrıçaları Görevleri ve Tasvirleri
Kirke kimdir?
Okeanos’un deniz nymphası kızlarının biri olan Perseis ve Güneş tanrısı Helios’un dört çocuğunun ilkidir, Kirke. Bu dört kardeş dönemleri itibariyle bitkilerin dilini anlayabilme gücüne sahiptirler. Bitki bilimi günümüzde büyü, zehir veya koca karı ilacı gibi isimlerle tanınan ve döneminde birçok kadının kâfir olarak damgalanmasına ve yakılmasına sebep olmuş bir bilimdir. Tanrıların bile bilmediği ilme sahip olan kardeşler bu yetenekleri yüzünden tehlikeli damgası almışlardır. Ayrıca titan kökenli olmalarına rağmen insan gibi görünen ve konuşan bu varlıklardan insanlar da çekiniyorlardı.
Kirke ailesi tarafından sevilmemiş, ayrıca sesinin insan sesine benzemesi ve gözlerinin farklı olmasından dolayı tanrıların alayına maruz kalmıştır. Dedesinin ve babasının titan olmasına rağmen güçlerinin olmaması onun bir hayal kırıklığı gibi görünmesine yol açmıştır. Kardeşlerinin doğmasıyla beraber büsbütün gözden düşmüş ve unutulmaya mahkûm bir şekilde hayatına devam etmiştir. Yaptığı bazı şeyler yüzünden Kirke, tanrılar tarafından suçlu bulunarak Aiaie adındaki bir adada tek başına yaşamak zorunda kalmıştır.
Kirke bir büyücü olsa da büyüleri yapabilmek için iksirlere ihtiyaç duymuştur. İksirler hazırlamak için dalları, kökleri ve zehirleri toplamıştır. Topladığı malzemeleri kullanarak denemeler yapıp etkili iksirler elde ediyordu. Kirke tanrıların kıskanılacak güçlerine sahip olmasa bile tıpkı onlar gibi ölümsüzdür.
Odysseus ve Kirke
Ailos adasından kovulan Odysseus, sonrasında Kirke’nin yaşadığı adaya gider. Adada avlanırken Kirke’nin konakladığı yeri görür. Odysseus arkadaşlarından birkaçını bu konağa gönderir. Arkadaşları Kirke’yi dışarı çağırırlar, ancak Kirke onları içeri almanın yolunu bulur. Sonrasında ise onları domuza çevirir.
Konağa gidenler arasında olan Eurylokhos, büyücüye güvenmediğinden dışarıda bekler. Arkadaşlarının domuza dönüştüğünü gördükten sonra Odysseus’un yanına gider ve olanları anlatır. Arkadaşlarını kurtarmak isteyen Odysseus’un yardımına Hermes gelir. Hermes, ona Kirke’nin zehirli şarabı içireceği anda şarabın içine Moly adlı sihirli bitkiyi atıp, kılıcıyla saldırarak tanrıçayı alt edebileceğini söyler. Kirke’yi alt ettikten sonra kendisiyle anlaşma yapmaya zorlamasını tavsiye verir. Odysseus kendisine denilen her şeyi yapar ve Kirke’yi alt eder. Kirke Odysseus’tan çok etkilenir ve arkadaşlarını tekrar insana çevirir. Odysseus’la birlikte olur ve bir yıl kadar aynı konakta yaşamaya devam ederler.
Kirke’nin amacı Odysseus’u kendisine koca yapmaktı. Ancak arkadaşlarının uyarması üzerine Odysseus oradan ayrılma kararı alır. Kirke zor da olsa ikna olur ve ona gideceği yer ile ilgili yol haritası verir. Haritada Odysseus’un karşılaşabileceği tehlikeli yerler ve bunlardan nasıl kurtulabileceği detaylı bir şekilde anlatılmıştır. Kirke’nin haritada yazdıkları tek tek çıkar, böylece onun yardımıyla Odysseus yurduna sağ salim dönmüş olur.
Kirke’nin Kardeşleri
Kirke’nin Aietes, Pasiphae ve Perses olmak üzere üç kardeşi vardı. Bu üç kardeş Yunan dünyasında ismi pek de iyi anılmayan varlıklardır. Aietes, Kolkhis kralı olmakla beraber, Lason’un altın postunu çalarak oğlunu öldürmüştür. Pasiphae ise, Girit kralı Minos’un eşidir ve aynı zamanda bir boğadan çocuk sahibi olmuştur. Sonuncu kardeşi Perses ise, güç arzusu için aile faciasına sebep olmuştur. Kirke de kardeşleri gibi kötü bir unvana sahiptir. Adasına gelen erkekleri hayvana dönüştürmesini buna örnek verebiliriz. Ayrıca burada göz ardı edilen bir nokta var ki, o da büyücü kadını ön plana çıkarmak için erkeklerin açgözlülüğüne vurgu yapılmamasıdır. Kirke adasına gelen erkekleri keyfi değil de, açgözlülüklerinin bedeli olarak onları domuza çevirmiştir.