Yürüyen Ceset Sendromu Nedir?
Yürüyen ceset sendromu nedir ya da belirtilileri nelerdir? İlk kez 1880 yılında Fransız nörolog tarafından tanımlanmış olan ve adını da doktordan alan Cotard sendromuna yakalanan kişiler ölü olduklarını düşünür ve bu düşünceye inanırlar.
Bu insanlar bedenlerinde çürümüş et kokusu olduğunu, vücutlarında kan bulunmadığını belirtirler. Hatta ve hatta bu kişiler tenleri üzerinde yürüyen kurtçukları görüp görmediğinizi sormaktadırlar. Çok sık görülmeyen hastalık genelde kadınlarda rastlanır ve çok gelişmiş ülkelerde sayısı artar. Hastalık ortalama olarak 52 yaşında ortaya çıkmaktadır.
Hatalığın asıl kökeni kaybetmiş olma duygusudur. Duygunun günden güne ağır basması nedeniyle kişiler fiziksel kayıp verdiklerine de inanıyorlar. Başta vücudun bir kısmını daha sonra da geri kalanını kaybettiğine inanan hastalar ölüm duygusunu sonuna kadar tadıyorlar. Hasta kendisinin ölü olduğunu tam anlamıyla kabullenip etrafındakileri de bu ölüme inandırmaya çalışıyor, inandırma işlemini başarılı kılmak adına intihar girişiminde de bulunabiliyor. Ters psikoloji devreye girdiğinde bazen ölümsüz olduğunu savunuyor ve bu savunmaya inanıyor.
Yürüyen Ceset Sendromunun Tedavisi
Cotard Sendromu, nöropsikiyatrik bir bozukluktan kaynaklanır. Depresyon, beyin tümörü, şizofreni ya da panik atak etkisiyle ortaya çıkmaktadır. Hastalığın tanımlanma süresi 136 yıl öncesidir. Ender olarak görüldüğü için kesinleşmiş bir tedavi bulunamamaktadır. Hastalığa yakalananlar elektrik şoku ve bazı ilaçlar kullanılarak tedavi edilmeye çalışılıyor. Vakaların ağırlık durumuna bakılarak gözlem altında tutulma da sağlanıyor.
Canlı Cenaze Deyimi Gerçekleşiyor
Sık sık kullanmış olduğumuz bir deyim hastalığı tam anlamıyla ifade etmemize yardımcı oluyor. Güçsüz, zayıf, üşengeç ve yorgun hissedip yürümekte zorlanan kişiler için ‘canlı cenaze gibisin’ deriz. Kullandığımız deyim her ne kadar benzetme içerse de kendini canlı cenaze gibi hissedenler yok değil. Deyim tam anlamıyla yürüyen ceset sendromunu ifade ediyor.
Amerika’da yaşayan 17 yaşında ki genç kız Yürüyen Ceset Sendromuna yakalananlar arasındadır. Sınıfta oturduğu esnada kendini ölmüş gibi hisseden kız ileri boyutta hastalığı yaşamaya başladı. Mezarlığa giderek ölülerle yakın olma isteğini yaşayan kız zaman zaman mezarlıkta piknik yaptı, korku filmlerindeki zombileri görerek sözde kendini rahatlattı. 2 yıl tek başına mücadele eden kız, 19 yaşında tedaviye başladı ve hastalığı atlattı.
Öneri Yazı: Kum Saati Vücut Tipi Nedir? Artıları ve Eksileri Nelerdir?