BilgiGündem

Gör Beni Azra Kohen Konusu

Gör Beni Azra Kohen Konusu ile Sizi Kendine Bağlayacak

Gör Beni Azra Kohen konusu ile dikkatleri çeken bir eser! Hem kitapları hem de dizileriyle ün kazanan Fİ, Çi ve Pi ile Aeden kitaplarının yazarı Akilah Azra Kohen’in yeni kitabı “Gör Beni” , Everest yayınlarıyla tüm kitap marketlerin raflarında yerini aldı. Siz de kitap okumayı çok seviyorsanız ve sıkı bir Azra Kohen takipçisiyseniz Gör Beni ile 1930’lu yılların Türkiye’sinde gezinmek, Selim ile Ülkü’nün aşkında sürüklenmek istiyorsanız mutlaka bu kitabı okumaya başlamalısınız.

Bu yazımızda Azra Kohen’in yeni çıkan Gör Beni kitabının konusu ve karakterleri hakkında bir ön izleme yapacağız. Kitapseverler için sürükleyici bir aşk hikayesi olmasının yanı sıra dini ve tarihi motiflerle bezeli bu romanı bir solukta okuyacağınıza hiç şüpheniz olmasın.
Romanın Konusu

Azra Kohen’in Gör Beni romanı 1930’lu yılların Türkiye’sine uzanmaktadır. Antik çağlardan bugüne dek tüm benzerlikleri inceleyen kitap dinler tarihinin de okuyucuyu bir hayli şaşırtacak yönlerini ortaya çıkaran bir devrim hikayesidir. Romanın öne çıkan karakterleri Ülkü, Dudu ve İlmiye’dir ve Azra Kohen’in deyimiyle romanda “Selim’in ikileminde gezineceğiz.”

Gör Beni, Cumhuriyet kadınının verdiği mücadeleleri göz önüne sererken, savaştan çıkmış yorgun bir ülkede küllerinden nasıl yeniden doğduklarını ve yaralarını birbirlerine tutunarak nasıl sardıklarını anlatıyor. Ülkü’nün, bir Cumhuriyet kadınının, haklı bir kafa tutuşunu anlatıyor. Her zaman en iyi eğitimin okullarda mı alındığını sorgulamamızı isteyen bu kitapta savaşın kızı Ülkü ile en iyi okullarda okumuş, dünyanın tüm nimetlerinden yararlanmış, sadrazamın oğlu Selim iki ayrı köşede karşımıza çıkıyor.

Kitap boyunca Osmanlı’yı yeniden canlandırma düşüncesiyle yanıp tutuşan insanın evrimini de görüyoruz ayrıca. Bu evrimin bir aşamasında da aşkı görüyoruz. Bu ilk görüşte aşkın adı ise Ülkü. Kültürel farklılık, zenginlik ve fakirliğin uçurumu, savaşın içinden gelmenin öğretileri, farklı düşüncelerde dünyaya bakmak bile olsa aşkın derin kuyusunda birbirine karşı koyamayan iki aşık… Kitabın baş karakteri Ülkü, savaşla donanmış, dünyanın tüm nimetlerinden kendini dışlamış ve yegane varlığı ailesi ve atı Yakışıklı olmuş, kendini erkek kıyafetleri altında kamufle etmeye çalışmış ancak bilgi ve tecrübesinin yanı sıra zarafetiyle de gözleri ışıldayan bir cumhuriyet kadınıdır. O, Cumhuriyetin değerini en iyi bilenlerdendir çünkü ancak bedel ödeyip de can verenler bunu bilir.

Gör Beni’de aslında Ülkü ile birlikte her biri ayrı ayrı incelenmesi, üzerinde durulması gereken karakterler var. Her bir karakter ise ayrı bir fırtınanın mücadelecisidir. Bazı zamanlar birinin fırtınası bir diğerinin güneşidir. Selim ve Ülkü de zıtlıkların doğasından yaratılan bir çekimle bağlıdır. Kitabın diğer karakterlerinden İlmiye ve Orhan’da ise bilginin bir çekiciliğini görüyoruz. O güne dek kendilerine anlatılan hikâyeleri aktaran iki aydınlık zihin… Orhan’dan, bilginin savaşarak öğrenildiğini ve eski bilgiyi yendiğimizde gerçek bilginin anlam kazandığını öğreniyoruz.
Azra Kohen’in Gör Beni romanı her bir cümlesinin altını çizerek, her bir bölümü aralayarak okuyacağınız bir kitap. Çünkü her sayfada sizi etkisiyle büyüleyecek cümleleri yeniden dönüp okumak isteyeceksiniz.

Gör Beni Azra Kohen Konusu

Bu kitap, bu topraklarda yaşayan herkes için yazıldı!

Milyarlarca insan, milyarlarca düşünce, his, duygu, inanış, fikir, acı, haz, yaşanmışlık… Milyarlarca hal her gün birbiriyle iç içe geçerek, çarpışarak, bölünerek, artarak, azalarak, birikerek, değişerek, ne olursa olsun daima birbirini etkileyerek bir deseni oluşturur gibi var ediyor ortak bilincimizi…
Yaşanmışlıklarımız ortak bilinçte birikiyor ve bu birikim, insan oğlunun varlığının özünü oluşturuyor.
Sen kardeşim, işte bu ortak bilinçte bir zerresin, aynı benim gibi. BİZİM gibi.
Hissettiğin her şey, yapmayı seçtiğin her davranış, tutmayı seçtiğin her taraf, girmeyi seçtiğin her kavga ve emek verdiğin her barış insanlığı etkiliyor, şekillendiriyor. Çünkü yüce ortak bilinç, bizim gibi milyarlarca zerreden oluşuyor.

Yaşamı etkilemek, bu gezegeni her bir can için daha yaşanır kılmak ister misin?
O zaman BİZİ hatırla. Sadece bir zerre olduğunu unutmadan, hayatla savaşmayı bırak ve yaşama sahip çık.

Kimin yaşamı olduğunu ölçmeden, bedenlenmiş her canın Allah’a ait olduğunu anlayarak, cana değer biçmenin bu gezegendeki en şeytani şey olduğunu fark ederek ve sonucu ne olursa olsun elinden geleni yapmaktan vazgeçmeden, sakince, anlayarak yaşama sahip çık!

Ve asla unutma, BİZ zaferden değil, seferden sorumluyuz.
Sonucu ne olursa olsun sen sadece yaşamı korumak için gösterdiğin çaba kadar insansın ve işte, insanlığın ölçümü için buradasın.
Yaşamın askeri olmak, ağaca, hayvana, çocuğa ve özellikle de senden çok farklı olanlara sahip çıkmak için tasarlandın.

İlk insan bu gezegende var olduğundan beri buradasın!

Tarihin bilinen en eski dillerini bu topraklarda çeşit çeşit konuşuyor, atalarımızın genlerinden hücre hücre bedenimize aktarılmış yaşanmışlıklarda köklenen o yüce birlik duygusunu her birimiz, istisnasız her birimiz, tüm kırgınlığımıza, bunca manipülasyona, uğradığımız haksızlığa, hayal kırıklıklarımıza rağmen hissediyoruz. İnkar etsek de ihtiyaç duyuyoruz. Çünkü o birlik duygusu, BİZim doğduğumuz yer.

Anavatanına dönmeye, unutturulmaya çalışan BİZİ hatırlamaya hazır mısın?

Doğurduğum cennet; bedenimize yüklenmiş bilgiler düşüncelere, duygularımızsa alışkanlıklara dönüşürken kayboluyoruz hayatın içinde.
Yaşadığımız her anın bize bir şey öğretmek için dizayn edildiğini; her acının derin bir anlamı olduğunu, her haksızlığın fark edişte bir adım olduğunu ve hayatın, uğradığımız haksızlıklarla bizi denediğini, yaklaştığımız yanlış kişilerle bize nice bilgiler yüklediğini, hayal kırıklıklarında bizi eğittiğini bil. Her an yaptığımız seçimlerle, dönüşme olasılığımız olan yüzlerce farklı kişiden birine varacağımızı, seçimlerimizin önemini kimse büyürken söylemez bize. Çünkü bu gezegende, yaşam, potansiyelin keşfine değil, tüketime adanmış durumda, şimdilik.

Tükenme oğlum! Sahte olan her şeyden uzak dur, özellikle de insansılardan. Seni birilerine dönüştürmelerine izin verme! Kendini seç. Her seçimde iki şartın olsun: Potansiyeline hizmet etsin seçeneğin ve yaşamın yanında olsun her seçimin. Hayata katkın olsun.

Duygu koleksiyoncusu bir anne olarak seni bir sürü şey yapman için zorlamamın nedenlerini, senden çaldığım her zamanı bu kitaplara koyduğumu ve ne olursa olsun şu sorunun cevabını unutma: Benim birinci görevim ne? Daima bil. Hisset. Affet. Keşfet. Kendine varmak için buradasın, gerisi illüzyon.
Kelimelerin kalabalığa dönüştüğü bir duyguda, minnetin güneş gibi doğduğu bir ruh ikliminde, anlamları benim için vazgeçilmez olan değerlilerime, eşime, Natime, Futuma, Zelişime, Ebruma, aileme, değerli Everest Yayınları’na ve kalbimdeki ritmin efendisi olan, en çok da BİZ’e teşekkür ederim. Her an kalbimde, zihnimde kıymetinizi bilip daha da değerlendirmek için emek verme görevimi unutmayacağım. Varlığınız varlığıma armağandır.

“Acizler için imkansız; korkaklar için inanılamaz gözüken şeyler, kahramanlar için idealdir.” M. K. Atatürk
Bu kitaptaki karakterler, tarihteki gerçek kişileri yansıtsalar da, tarihin farklı kesimlerinde yaşanmışlıklar, anlamlara hizmet edebilmesi için, hikaye içinde zaman kaymasına uğramıştır. Hayatın meşguliyeti içinde, zaten yeterince yorgun olan zihninizi hikayenin zaman çizelgesinde hatalar aramak için boşuna meşgul etmeyiniz. Öykü anlayışı kronolojik değildir. Şekilde kusur aramak yerine, içerikteki anlamı fark etmeye odaklanmanız dileğiyle… hayata katkısı olsun!”

Akilah Azra Kohen

Kitabın Arka Kapağı

Gör Beni.
Bedenimin içindeki canı gör,
sadece etimi değil.
Gözlerimin içindeki hayatı gör,
sadece bakışımı değil.
Hissettiklerimi gör,
sadece tepkilerimi değil.
Beni gör.
Derinliğimde boğulmadan,
Sorularımda kaybolmadan,
Korkularında yok olmadan,
Gör Beni.
Bir fısıltıya koydum kendimi.
Kalbine soruyorum yerimi:
Başarabilir misin beni görmeyi?
Cesaretin yeter mi?
Topla cesaretini ve Gör Beni.
Birileri bizden fırtına bekliyor, onlara gökkuşağı vermeye hazır mısınız?
Bedenimin içindeki canı gör, sadece etimi değil. Gözlerimin içindeki hayatı gör, sadece bakışımı değil. Hissettiklerimi gör, sadece tepkilerimi değil. Beni gör.
Derinliğimde boğulmadan, Sorularımda kaybolmadan, Korkularında yok olmadan, Gör Beni.
Bir fısıltıya koydum kendimi. Kalbine soruyorum yerimi: Başarabilir misin beni görmeyi? Cesaretin yeter mi? Topla cesaretini ve Gör Beni.

Bu yazımız hoşunuza gittiyse kitap okumayı seviyorsunuz demektir! Peki yazarların birbirinden farklı huylarını öğrenmek ister misiniz? Cevabınız evet ise işte Ünlü Yazarların İlginç Özellikleri yazımıza mutlaka göz atın!

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu