Doğum Sonrası Depresyonu Nedir?
Doğum sonrası depresyonu, yeni doğum yapmış annelerde görülen bir depresyon türüdür. Doğum sonrası depresyon, postpartum depresyon (PPT) ismi ile de bilinir. Yeni doğum yapmış annelerde, fiziksel, duygusal ve davranışsal açıdan ortaya çıkmış değişimlerin meydana gelmesidir. Bu depresyon türü “bebek stresi” gibi psikolojik rahatsızlıklar ile de karıştırılabilir. Bu depresyonun tanısı konurken yalnızca doğum öncesi ve doğum sonrası ile gözlemlenen belirtiler arasındaki ilişkiye bakılmaz. Depresyon belirtilerinin şiddetine ve bu depresyon türünün belirtilerinin görülme süresine de bakılır. Bu depresyon türü ile ilgili tüm merak edilen soruların cevaplarını sizler için derledik.
Doğum Sonrası Depresyonu Nedir?
Hamilelik durumunun başlangıcından sonuna kadar neredeyse tüm süreç boyunca kadınların hormonlarında büyük bir oranla artış meydana gelir. Doğum sonucu ile beraber hormonların düzeyi hamilelik öncesi durumuna geri döner. Hormonlarda meydana gelen bu ani değişim kısacası vücutta kimyasal bir değişim anlamına gelir. Hormonlarda meydana gelen değişimin doğrudan doğum sonrası depresyona sebep olmadığı bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Ancak doğum sonrası anne olmak ile ilgili psikolojik değişiklikler ve sorumluluklar da bireyin psikolojik durumuna eklenir. Yeni anne olan bireyin kişisel özellikleri ve toplumsal beklentilerin oluşmasının etkisiyle doğum sonrası depresyonu gelişir.
İlginizi Çekebilir: Doğumdan Sonra Saç Dökülmesi Nasıl Önlenir?
Bu süreç boyunca kadınların yaşadığı fiziksel görünümde meydana gelen değişim, duygusal değişiklikler ve bunların davranışlara yansıması doğum sonrası depresyonu olarak tanımlanır. Bu depresyonun belirtileri neredeyse 2 hafta içinde meydana çıkmaya başlar. Bu depresyon türü, doğumdan sonra ilk 3 ay içinde meydana gelir. Nadiren de olsa daha geç ortaya çıktığı durumlarda görülür. Bu depresyonun belirtileri hamilelik sürecinde de başlamıştır. Ancak doğum sonrası depresyonu denilebilmesi için doğumdan sonra da devam etmesi önemli bir detaydır. Yeni doğum yapmış annelerin %10’u ve 20’sinde bu depresyon türü görülebilir. Ancak bilim insanlarına göre annelerin duygularını çevrelerine aktaramadıkları için gerçek oranın bilinen orandan da üstünde olduğu düşünülmektedir.
İlginizi Çekebilir: Distimi Nedir?
Doğum Sonrası Depresyonun Belirtileri Nelerdir?
Bu depresyonda görülen duygusal değişiklikler;
- Mutsuz ve üzüntülü bir ruh haline bürünme ,
- Çaresiz ve değersiz hissetme,
- Bir duruma karşı ilgi ve isteklerin azalması,
- Yetersizlik hissi,
- Suçluluk duygusu,
- Depresif ruh haline bürünme,
- Gergin bir ruh haline bürünme
- Sürekli endişe hali,
- Sürekli değişken bir ruh haline bürünme,
- Sebepsiz ve çok fazla ağlama durumu,
- Ağlayamama durumu.
Bu depresyonda görülen fiziksel belirtiler;
- Uyku bozukluğu (uyumak isteyip uyuyamama ya da sürekli uyku halinde olma),
- Yeme bozukluğu (normalden fazla ya da az yemek yeme),
- Genel bir yavaşlama, monotonlaşma hali ya da yerinde duramama,
- Gerginlik ve rahatlayamama,
- Libido azalması ve cinsel ilişkiden soğuma.
Bu depresyonda görülen düşünce değişiklikleri;
- Kendini sürekli bir şekilde eleştirme,
- Kendini sürekli bir şekilde suçlama,
- Bebeği için yeterli olmadığına dair düşünceler,
- Ani sonuç yaratma veya karar vermede güçlük çekme,
- Umutsuzluğa kapılma,
- Her durumun en kötüsü yaşanılacağı korkusu,
- Başka insanlardan daha başarısız olma düşüncesi,
- Başka insanlar tarafından değersiz görülme düşüncesi,
- Karışıklık yaratan ve netleştirilemeyen düşünceler,
- Konsantrasyonda yaşanan bozukluk,
- Ölüm ve intihar gibi ölümcül veya bireyin kendine zarar verici düşünceleri.
İlginizi Çekebilir: Hamilelikte Çatlak Önleyici Bitkisel Yağlar Nelerdir?
Doğum Sonrası Depresyon Riskini Kimler Taşır?
- Daha önce depresyona girmiş bireyler,
- Hamilelik esnasında depresyona giren anneler,
- Diyabet, hipertansiyon, ortopedik, nörolojik gibi ciddi rahatsızlıklara sahip anne adayları,
- Erken ya da geç gebelik durumu,
- Plansız veya istenmeyen gebelik durumu,
- Erken ya da geç evlilik durumu,
- İstenmeyen evlilik durumu,
- Cinsel psikolojik travma geçmişi,
- Çok çocuğa sahip olunması,
- Doğumu zor yapan anneler,
- Erken doğum korkusu,
- Travmatik doğum,
- Bebeğin sorunlarından dolayı yoğun bakım ihtiyacının olması,
- Bebekte gelişim aksaklıklarının olması,
- Bebek kayıpları yaşayanlar,
- İkili ilişkisinde sorun yaşayanlar,
- Hayatında mücadele zorlukları olanlar,
- Doğum sonrasında arkadaşlar, yakınlar ve aileden yeterli desteği almamak,
- Doğum yapan annenin bir büyüğünden veya annesinden destek almaması,
- Sosyoekonomik koşulların yetersiz kalacağı düşüncesi,
- Birinci derece yakınlarda hamilelik ve doğum sonrası psikolojik sorun yaşanmış olması.